Sedef Adası
Prens Adaları’nın yerleşime açık olan en küçük olanı Sedef Adası’dır.
İdari bakımdan Büyükada Maden Mahallesi muhtarlığına bağlıdır. Yüzölçümü 1.300 x 1.100 metrekaredir. Üzerindeki bitki örtüsü uzaktan bakıldığında sedefe benzetildiği için Sedef Adası adını almıştır. Eskiden tavşanı bol olduğu için Tavşan Adası olarak da bilinirdi. Bilinen en eski adı Terebinthos‘tur.
Sedef Adası da diğer Prens Adaları gibi Bizans döneminde sürgün yeri olarak kullanılmıştır. Ada, 1850‘de Tophane Müşiri Fethi Ahmet Paşa‘nın özel mülkü olmuştur. Paşa adaya zeytin ağaçları dikmiş ve adada sebze yetiştirmiştir. Fethi Ahmet Paşa ölünce ada bakımsız kalmış, 1. Dünya Savaşı sırasında da adanın tüm ağaçları kesilmiştir. İstanbul’un işgali sırasında müttefiklerin eline geçen Yavuz Zırhlısı uzun süre burada demirli kalmıştır.
Sedef Adası’nı seçkin insanların yaşadığı bir yerleşim yeri yapmaya çalışan Fethi Ahmet Paşa’nın torunları, bir konut kooperatifi kurmuş, binlerce ağaç diktirmiş ve villalar inşa ettirmişlerdir. Kooperatifleri inşa eden mimar Tarabya Oteli’nin mimarı Kadri Eroğan’dır.